Kaliteli hazır beton, depreme dayanıklı ev yapımında en çok kullanılan ve en iyi sonuç veren yapı malzemesidir. Günümüzde, bütün dünyada en yüksek ve en güvenli yapılarda betonarme kullanılmaktadır. Yapıları mümkün olduğunca depreme dayanıklı hale getirmek için denetimi yapılmış ve kaliteli şekilde üretilmiş beton, hem kolon ve kirişlerde, hem de perdelerde ana malzeme olarak değerlendirilmelidir. 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, binalarda en az C25 dayanım sınıfı betonun kullanılmasını tavsiye etmektedir.
Aynı şekilde çelik yapılar, depreme dayanıklı ev inşasında tercih edilmesi gereken ana malzemelerdendir. Çelik uzun ömürlü, dayanıklı ve hafif bir malzemedir. Esneme özelliği bu malzemenin depreme karşı yapının bütünlüğünü korumasını sağlar. Çelik yapılar, binaların tasarımda estetik, geniş, ferah, konforlu, ergonomik alanlar oluşturmak için de idealdir.
Depreme dayanıklı ev inşa ederken seçilecek malzemeyle ilgili ayırıcı nokta, malzemenin olabildiğince hafif ve esnek olması, aynı anda güçlü bir sağlamlığa elverişli olmalıdır. Bu prensipleri göz önünde bulundurarak yapılan tasarımlar, “sismik tasarımlar” olarak adlandırır. Sismik tasarım ilkelerine uygun seçilen malzemeler, doğal olarak binanın depreme dayanıklılığını arttırır.
Yeni bir gayrimenkul satın alırken veya sahip olduğunuz evin koşulları ve değeri üzerine değerlendirmeler yaparken binanın depreme dayanıklılık düzeyinin ne kadar önemli bir konu olduğunu fark edebilirsiniz. Bir yapının depreme karşı dayanıklı olması, pek çok farklı sebebe ve bu sebeplerin etkileşimine bağlıdır. Aşağıda, yapının depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için kontrol edebileceğiniz bazı kriterleri sıraladık:
Eğer yeni bir gayrimenkul satın alıyorsanız ve depreme dayanıklı ev sahibi olmak istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken ilk kriterlerden biri kat mülkiyetidir. İnşaatı tamamlanmış bir binanın kat mülkiyeti tapusuna sahip olmak için, binanın iskan belgesine sahip olmak gerekir. 2001 yılı sonrasında mevzuatta yapılan düzenlemelerle, eğer belgeler alındıktan sonra yapıda değişiklik yapılmamışsa, iskan belgesi ve dolayısıyla kat mülkiyeti tapusu almaya uygun binalar, depreme dayanıklı binalardır.
Fakat 2001 yılı öncesinde mevzuatta binaların depreme dayanıklı inşa edilmesiyle ilgili bir yükümlülük bulunmaz. Bu nedenle, depreme dayanıklı ev sahibi olmak için, binanın 2001 yılının öncesinde mi yoksa sonrasında mı yapıldığını kontrol etmeniz, ardından binanın durumuna göre kat mülkiyeti tapusu edinmeniz gerekir.
Bina 2001 sonrasında inşa edilmiş olsa bile, uzmanlardan destek alarak yapının depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda emin olmanız önerilir. Örneğin binanın projedeki kat planına uygun yapılıp yapılmadığı, binadaki kolonların plandaki kalınlık ve sıklıkta kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar hakkında emin olmak için uzmanlardan destek alabilirsiniz.
Eğer bina önceki bir deprem esnasında hasar almışsa, bina hakkında bir hasar raporu tutulmuş olabilir. Binanın deprem dışındaki sebeplerle hasar gördüğü durumlar hakkında da aynı şekilde hasar raporları mevcut olabilir. Bu raporlara ulaşmak ve raporları incelemek, depreme dayanıklı ev seçerken atabileceğiniz en akıllıca adımlardan biridir.
Bir binanın bodrum katının rutubetli, nemli, hasar görmüş ve kötü durumda olması, binanın depreme dayanıklı olmadığı anlamına gelebilir. Bu duruma karşı almanız gereken önlem binanın bodrum katını kontrol etmek ve yalıtım sistemlerini gözden geçirmektir. Örneğin binanın su yalıtım sisteminde bozukluk olması binayı hava durumu değişimlerine karşı savunmasız kılar. Yağmur, dolu, kar, sel gibi hava durumları sırasında binanın temeli su alabilir, bu da temelin gittikçe güçsüzleşmesine sebep olur. Güçsüz bir temel, deprem sırasında binanın yıkılmasının başlıca nedenlerindendir.
Eğer araştırdığınız binanın giriş katı dükkan gibi bir işletme tarafından mülk edilmişse, işletmenin sahipleri mekanda alan açmak için zemin kattaki duvarlardan bazılarını yıkmış, değiştirmiş veya kısmi olarak ortadan kaldırmış olabilir. Böyle bir durum, depreme dayanıklı ev sahibi olmakta size dezavantaj sağlar. Zemin kattaki duvarların hareket ettirilmiş veya yıkılmış olması, binanın depreme dayanıksız hale gelmesine sebep olabilir.
Bir binanın temeli ve kolonları, binayı ayakta tutan ve deprem gibi olağanüstü durumlara karşı güçlü kılan şeydir. Depreme dayanıklı ev satın alabilmek için, evin bulunduğu binanın kolonlarının ve temelinin sağlam olduğundan emin olmanız gerekir. Eğer evin kolonlarında çatlaklar varsa, zemin kat 3 metreden yüksekse, yıkılmış duvarlar bulunuyorsa, binanın temeline dair şüphe yaratan durumlar varsa, gayrimenkulü satın almadan önce uzmanlardan destek almayı ihmal etmeyin.
Deprem Depreme dayanıklı ev satın almanın en önemli koşullarından biri de bina temelinin sağlamlığından ve dayanıklılığından emin olmaktır. Temel, bir binanın depreme dayanıklı olup olmadığını belirleyen en başat faktörlerdendir. Peki depreme dayanıklı ev seçerken hangi temeller tercih edilebilir, hangi temeller depreme dayanıklı olarak bilinir? İşte bu temellerden ikisi:
Bu temellerin ayırıcı noktası, yapının temele bağlanan en alttaki kolonlarının altına, ortasına veya üstüne yerleştirilen deprem izolatörüdür. Sismik izolatör olarak da isimlendirilen bu izolatörler, deprem sırasında zeminde meydana gelen titreşimleri üst yapıya mümkün olduğunca az geçirir, böylece taşıyıcı elemanlara etki eden deprem kuvvetlerini azaltmış olur. Depremden dolayı meydana gelen enerjiyi sönümlemek, bu tür temellerin ana amacıdır.
Depreme karşı büyük bir avantaj ve dayanıklılık sağladığı bilinen bu temel türünde temel prensip, binanın yükünün zemine dengeli biçimde yayılmasını sağlamakla ilgilidir. Radye temele sahip binalarda temel, deprem sırasında binanın kendisiyle birlikte hareket eder ve bu durum, binayı depreme karşı güçlü kılar. Deprem bölgelerinde sıklıkla tercih edilen radye temel, hasarı en aza indiren hareketli yapısıyla binayı deprem sarsıntılarından korur. Depreme dayanıklı ev ararken radye temele sahip binaların deprem esnasında yapıya sağlayacağı avantajları göz önünde bulundurabilir ve değerlendirmenizi buna göre yapabilirsiniz..